Pazarı Sarsmak: Markanızın
Felsefesini Oluşturacak 7 Soru
Marka, alışılagelmiş cevapların ötesinde bir şirketin felsefesini sembolize eder.
Şirketin markalaşma sürecinde, sistemini, iletişimini ve ortak bilincini oluşturur. Pek çok markalı telefon ve bilgisayar üreticisi, son teknolojiye dayalı ürünler sunarken, Apple’ın rakiplerinden ayrışmasının ve bu kadar çok konuşulmasının nedeni nedir?
Apple’ın kurucusu Steve Jobs, şirketin felsefesini “Birleştirilmiş Sanat ve Teknoloji” olarak tanımlamıştı. Apple’ın felsefesi, ürünlerinin kullanım kolaylığı, estetik görünümü, işlevselliği ve kalitesine odaklanır.
Şirket, müşterilerine yalnızca ürün değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı sunar.
Elbette marka, imaj, kalite, değer ve prestijdir. Ancak bunların ötesinde bir felsefeyi ifade eder. Bu felsefe, başarılı markaların çalışanlarına, sistemine ve ruh haline sinmiştir. Böylece marka, ayrışır, bir vizyonu temsil eder ve sembol haline gelir.
Etrafımızda pek çok şirket tutan bir iş modelinin benzeridir. Hatta benzerlerinin benzeridir. Kopyala+yapıştır şirketlerdir. Türkiye’de uluslararası boyutta birçok başarılı şirket vardır, ancak neden hiçbir dünya markamız yoktur? Çünkü marka, güzel bir logo altında yüksek ciro elde etmek değildir. Kurumsal içeriklerde geçen kalite, güven veya üstün hizmet değildir.
Bir markanın başarısı, şirketin felsefesiyle doğrudan bağlantılıdır.
Biraz Apple hakkında konuşalım ve hikayeyi başa saralım.
1984 yılında Apple, piyasaya sürdüğü kişisel bilgisayarı teknoloji dünyasında bir devrim yarattı.
O zamanlar bilgisayarlar genellikle işletmeler ve teknoloji meraklıları tarafından kullanılıyordu. Rivayete göre teknolojinin insanları kontrol etme ve manipüle etme potansiyeli hakkında endişeler vardı. Apple, tek ürünü olan kişisel bilgisayarla IBM’i en büyük rakibi olarak görüyordu. Steve Jobs, IBM’i özgürlük karşıtı bir şirket olarak nitelendiriyordu ve reklam kampanyası için ünlü yönetmen Ridley Scott ile anlaşma yapıldı.
Reklam, Apple’ın sıradanlığa karşı duran bir şirket olduğunu vurgulayarak “Macintosh: Think Different” sloganıyla tüketicileri farklı düşünmeye teşvik etti. Bu reklam, Apple’ı sıradan teknoloji şirketlerinden ayrıştırdı ve kişisel bilgisayarların yaygınlaşmasında önemli bir rol oynadı. Bu nedenle, Apple’ın “1984” reklamı gibi bir reklamın ortaya çıkması oldukça önemliydi.
Reklam, George Orwell’in romanı 1984'ten esinlenerek totaliter bir dünya tasvir ediyordu. Bir kadın, Big Brother’ın temsil ettiği televizyonu parçalıyor, ardından, Apple’ın “1984'ü kırmak için” piyasaya sürdükleri ilk Macintosh bilgisayarlarının tanıtımı yapılır.
Apple, 1984 yılında yayınlanan ve George Orwell’in romanı 1984'ten esinlenen bir reklam filmi ile tanıttığı Macintosh bilgisayarları lk 100 gün içinde 72.000 adet satıldı.
Bu reklam, bugün hala dünyanın en iyi reklam filmlerinden biridir.
Marka felsefesi, bir markanın varoluş nedeni, değerleri, inançları ve tutumlarını ifade eder. Bu kılavuz, markanın herhangi bir stratejik karar alırken izleyeceği yolu belirler. Markanın kendini benzersiz ve tanınabilir kılmasına yardımcı olur ve hedef kitlesiyle daha anlamlı bir bağ kurmasına olanak tanır. Markanın iletişimi, tasarımı, renk ve sloganlar gibi görsel öğeleri felsefesiyle bütünleşince anlam bulur.
Markanın bütünü ile algılanması demek, felsefesinin; markanın müşterilerine sağladığı deneyimden, amaç, değerler ve vizyonuna net bir iletişim sunması anlamına gelir. Sosyal sorumlulukla da bağlantılıdır. Markalar, sosyal sorumlulukla topluma ve çevreye fayda sağlayarak iletişimlerini anlamlı hale getirebilir. Böylece farkındalık yaratılabilir.
Apple’in yaratıcılığa teşvik etmek istediği için inovasyonlarının ve kullanıcı deneyimlerinin ötesinde dijtal iletişimlerinin de bir parçasıdır. İçerikleri marka felsefesiyle uyumludur. Instagram iletişimlerinde Iphone ile kullanıcıların çektikleri fotoğraflara yer verirler. Böylece tüm Apple kullanıcıları bu hikayenin parçası olmaktadır.
Dünya markası olmanın temeli yıkıcı yeniliktir. Şirketin alanı önemli değil. Bir felsefeye sahip şirketler dönüşümün öncüleridir. Aynı şeyleri tekrar etmek yerine yeni şeyler var ederler.
Pekala bu hikayeden yola çıkarak;
· Şu an faaliyet gösterdiğiniz alanda ne gibi kalıplar var? Bu kalıpları ne şekilde kırabilirsiniz?
· Müşterilerinize hangi farklı, hatta belki de radikal bir çözüm sunabilirsiniz? Bu çözüm, onların hayatını nasıl kolaylaştırabilir veya geliştirebilir?
· Rakiplerinizin müşterileri ne tür şeylerden şikayetçi ve eksik hissediyorlar? Bu ihtiyaçları nasıl karşılayabilirsiniz?
· Hangi yeni teknolojiler veya iş modelleri, sektörünüzde bir fark yaratacak şekilde kullanılabilir? Bu teknolojiler veya iş modelleri, müşterilerinize nasıl bir değer sunar?
· Hangi ortaklıklar veya işbirlikleri, farklı ve yenilikçi bir ürün veya hizmet yaratabilir? Bu işbirlikleri, sektörünüzde yeni bir yol açabilir mi?
· Sektörünüzdeki geleneksel iş modellerini ne şekilde değiştirebilirsiniz? Bu değişimler, müşterileriniz için nasıl bir fayda sağlar?
· Hangi yeni pazarlara veya müşteri segmentlerine girebilirsiniz? Bu yeni pazarlarda veya müşteri segmentlerinde, rakiplerinizden farklı nasıl bir hizmet sunabilirsiniz?
Şimdi kendi marka hikayenizi yazmanızın zamanı geldi.
Not: Fikirlerinizi yorumlarda benimle paylaşın! Sohbet etmekten mutluluk duyacağım.
Ara sıra ilham veren mesajlar almak isterseniz bültenime abone olabilirsiniz.
