Yaptığın İşe Dönüşürsün ya da Dönüştürürsün

Engin Çağlar Özdemir
2 min readOct 3, 2024

--

Bir işi sürekli yapıyorsan, o iş kimliğinin bir parçası haline gelir.

%85. Evet, insanların %85’i hayatlarının büyük kısmını istemedikleri işlerde geçiriyor. Her sabah aynı boğucu hisle uyanıyorlar.

Ancak benim hitap ettiğim kitle bu değil. Kendi istediği işleri yürütenler. Kişisel markalaşma şansı olanlar.

Hepimiz, bir nevi kendimizi keşfetmeye çalıştığımız bir yolculuktayız. Ancak bu yolculuk boyunca, -günümüzde kapitalin içinde- hayatımızın büyük kısmını işimize ayırıyoruz.

Fakat işimiz, gerçekten kim olduğumuzu ne kadar yansıtıyor?

İş, sadece geçim kaynağı değil, varlığımızın bir dışavurumudur da aynı zamanda.

Tarihten bu yana insanlar bir boşluğu doldurma çabasında. Kültür, din, kapitalizm; hepsi bu boşluğa bir anlam yüklemeye çalışmış. Ama belki de hiç anlamı olmadı. İşte bu yüzden sürekli bir arayıştayız.

Bu boşluğu doldurmaya çalışırken kaybolmak yerine, bu arayışa kendimizi yansıtmak, kendimiz için bir çıkış yolu olabilir.

Bugün, işlerimizi sadece yönetmek yetmiyor. Kendi kimliğimizi, değerlerimizi işimize katmadığımızda, o iş boş bir görevden öteye geçemiyor. Dijital ve yapay dünyanın içinde kaybolmuşken, en büyük ihtiyaç da tam olarak özgün olmak.

Ben kendi alanımdan yani gayrimenkul sektörüne baktığımda, birbirine benzeyen yüzlerce insan görüyorum. Hepsi aynı parıltıyı yayıyor, aynı renk. Göz alıcı, ama fark yaratmıyorlar. Her şey tahmin edilebilir görünüyor. Bir diğeri de aynı deneyim ve tecrübeye sahipmiş gibi.

Gerçekten fark yaratanlar, işleriyle kendilerini ifade edenlerdir. Bu insanlar, işlerini sadece yapmazlar aynı zamanda işlerine ruh katarlar, dönüştürürler. Süreç, kendini yansıttıkça anlam kazanır. Bir nevi dışavurum.

Belki hayat boyunca bir amaç bulamayacağız. Ama bu süreçte kendimizi bulabiliriz. Kendimizi, işimizi dönüştürerek ifade edebiliriz. Ve bu, zamana karşı en büyük meydan okumamız haline gelebilir.

E. Çağlar Özdemir

--

--